MUDAREBE (EMEK SERMAYE ORTAKLIĞI)
İslam ansiklopedisi tanımına göre Mudarebe; Bir tarafın sermaye koyması, diğer tarafın işletmeyi üstlenmesiyle kurulan kâr paylaşımı esasına dayalı ortaklığı ifade eder.[1] TKBB’nin ve AAOIFI[2] ortaklaşa hazırladıkları “Faizsiz Finans Standartları” kitabında ise şöyle tanımlanır; “Taraflardan birinin (rabbü’l-mâl) sermaye, diğerinin (mudârib) emeğini işletmesi sonucunda elde edilen kârı paylaşmak üzere kurulan şirkettir.” Özetle kâr paylaşımı esasına dayanan emek sermeye ortaklığı olarak da açıklanır. Sermaye sahibi (rabbü’l mal), işletmeciye (mudaribe) sermayeyi teslim eder, işletmeci ise aralarında oluşan sözleşme sınırlarınca bu sermayeyi işler ve ticari amaçla kullanır.
Bu anlamda anlaşma gereği kâr paylaşılır fakat herhangi bir sebepten oluşan zararda ise etkilenen sermaye sahibidir. İşletmeci sorumlu tutulmaz. Fakat işletmeci (mudarib) sözleşmedeki koşulları ziyana uğratarak kusurlu ve bilinçli sermayenin telef olmasına sebep olursa tazmin ile sorumludur. Daha önce de bahsettiğimiz gibi aksi durumda istemeyerek oluşan ziyanda emeğinde boşa gitmesi söz konusu olduğundan tazminden muaftır.
Mudarebe anlaşmasının tarihine kısaca bakacak olursak Cahiliye devrinde, kervan ticaretleri maksadıyla kullanıldığına şahitlik ediyoruz. Sonraki dönemlerde ise hem kervan hem de ticari anlaşmalarda önem kazandığını anlıyoruz. Böylelikle kısa vadeli nakit alışverişinde oldukça fayda sağlamıştır.[3] Her ne kadar uzun vadeli yatırımlar için çok kayda değer görülmese de mudarebe Avrupa’da da 10. Yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Bu durum 1970 yıllarından sonra ABD’de çok daha kapsamlı alana ulaşmış ve teknolojik projeleri finansman sağlamıştır.
Emek sermaye ortaklığı olarak tanımladığımız mudarebe sözleşmesi ikiye ayrılır. Bunlar; mutlak mudarebe ve mukayyet (kayıtlı) mudarebedir.
Mutlak Mudarebe;
Kârın zamanı ve paylaşma şekli dışında sermaye sahibinin, emek sahibini ticari anlamda serbest bırakıp herhangi bir koşul koymadığı mudarebe türüdür. Mudarib bu durumda mutlak yetkiye sahiptir. Bu vesileyle güven ilişkisi de inşa edilmiş olur. Sermaye sahibi emek sahibinin yetkinlerine güvenerek işi ehline teslim eder. Bu bir bakıma; “Yapılacak tüm işlemlerde senin yetkine ve uzmanlığına güveniyorum o yüzden istediğin şekilde yapabilirsin” anlamı taşır. İşte bu şekilde mutlak mudarebe olur.
Mukayyet Mudarebe;
Sermaye sahibi tarafından anlaşmanın yeri ve konusu hakkında işletmeciye sınırlar belirleyerek yapılan sözleşmedir denilebilir. Sermaye sahibinin, anlaşmanın herhangi bir konusunda işletmecinin işine engel olmayacak bir biçimde sınırlar koymaya söz hakkı olduğu bir mudarebedir.
Mudarebenin önemli konuları olan sermayesinden, şartlarından, kâr ile ilgili hükümleri ve şartlarından, emek sahibinin yetkisi ve tasarruflarından, mudarebenin sona ermesinden birkaç kısa madde ile bahsedeceğim. Daha kapsamlı bilgi için “Faizsiz Finans Standartları” kitabına göz atabilirsiniz.
Mudarebe Sermayesi ve Şartları;
- Şirket sermayesinin nakit olması gerekir. Fakat nakdi olmayan mal veya varlıkların nakit değeri belirlenince sermaye olarak kabul etmesi uygun görülmüştür.
- Anlaşmada sermayenin tam olarak tanımlanması ve net bir biçimde belirlenmesi gerekir.
- İşletmecinin yani emek veren tarafın mudarebe ile ilgili çalışmaları yürütebilmesi için sermaye sahibinin, maddi varlıktan bir kısmını veya tamamını işletmecenin tasarrufuna bırakması gerekir.
Kârla İlgili Hükümler ve Şartlar;
- Anlaşmada kârın, net olarak belirlenmesi ve her iki taraf içinde münakaşa söz konusu olmayacak şekilde açıklanması tanımlanması gerekir. Kâr payı miktarı, sermayenin belirli bir oranı olarak değil kârdan belirli oranlardaki hisselerini tespit ederek belirlenmesi gerekir.
- Mudarebe de kâra ek olarak başka bir ücretin tahsisi caiz değildir. Ancak var olan sözleşmeden ayrıca bir sözleşme yapılabilir. Ve böylece sözleşmenin dışında gelişen masraf ve işlemleri için ücret tahsis anlaşması caiz olur.
- Taraflar, kazancı ne şekilde paylaştırılacağı konusunda karara varmadıysa bu tarz mudarebede kazancın nasıl paylaşılacağına dair örf veya temayül varsa o örnek alınır. Örf ve temayülün olmadığı durumda ise emek sahibi sadece emeğinin karşılığına binaen örnek bir kazanç elde eder.
Emek Sahibinin Yetkileri ve Tasarrufları;
- Sermaye sahibine meşru yatırımları gösterebilmek adına araştırmalarda bulunmak.
- Mudarebe eğer mutlak olarak anlaşmaya varıldıysa emek sahibinin bu durumda her türlü işlemi yapması caizdir. İşlemlerden bazıları şunlardır;
-Yetkinliği gereği ve uzmanlık alanında olan meşru yatırım yöntemlerine girebilir.
-Vadeli olarak alışveriş yapmak.
-Sözleşmede ön görülen malları/ ürünleri korumak ve gerekirse güvenliğini sağlamak.
-Risk oluşturacak durumlardan ve pazarlardan uzak durmak.
- Emek sahibi, sözleşme için çıktığı yolculukta örfe uygun harcama yapabilir.
- Emek sahibi, sermaye sahibinin izni olmadıkça bağış veya sadaka verme gibi işlemleri gerçekleştiremez.
Mudarebenin Sona Ermesi;
- Mudarebe bağlayıcı bir anlaşma olmadığı için tek taraflı bir fesih ile sonlanabilir.
- Tarafların karşılıklı anlaşmasıyla sözleşme sonlanabilir.
- Sermayenin tamamen zarara uğraması veya ziyan olması durumunda sonlanır.
- Emek sahibinin vefatı veya emek sahibinin tasfiye edilmesi halinde sonlanır.
[1] https://islamansiklopedisi.org.tr/mudarebe
[2] İslami Finans Kuruluşları Muhasebe ve Denetim Kuruluşu
[3] (Ortaçağ Endülüs ticaretindeki örnekler için bk. Constable, s. 70-74; 1526-1623 yılları arasındaki Osmanlı uygulamaları için bk. Gedikli, tür.yer.; krş. Çizakça, s. 66-77).